İçeriğe atla

Kemah Kuşatması

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Kemah Kuşatması
İran Seferi
İran-Osmanlı savaşları

Kuşatmanın Tacü't-Tevarih'deki minyatürü. Atın üstündeki Bıyıklı Mehmed Paşa
TarihKış-19 Mayıs 1515
Bölge
Sonuç Kesin Osmanlı zaferi
Taraflar
Osmanlı İmparatorluğu Safevi Devleti
Komutanlar ve liderler
Yavuz Sultan Selim
Bıyıklı Mehmed Paşa
Mehmed Bey Varsak
Güçler
Bilinmiyor 300[1]

Kemah Kuşatması, 1515 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun, Safevi Devleti yönetimindeki Kemah Kalesi'ni almasıyla sonuçlanmıştır.

Çok önemli bir konumu olan bu Kemah Kalesi, Anadolu'nun kuzey yoluna hakim bir güzergahtadır. Bu yüzden Yıldırım Bayezid zamanında bu kale, Osmanlı orduları tarafından ele geçirilmişti. Timur istilasından sonra ise bazı Türk devletleri/beylikleri bu kalede hüküm sürdü. 16'ncı yüzyılın başına gelindiğinde ise hızla büyüyen ve etrafı için tehdit olan Safevi Devleti'nin himayesine giren kale, Osmanlı'nın İran Seferi'nde hedef oldu. Düzensiz akınlarla ele geçirilemediği gibi içindeki kuvvetlerin de Erzurum ve Erzincan dolaylarında tahribata yol açması, kalenin zaptını zorunlu hale getirdi.

Çaldıran Muharebesi'nden sonra kışlamak üzere Amasya'ya dönen Padişah, ağır kış şartlarında kuşatmaya ordu gönderilemeyeceği için bu işi yapacağına güvendiği genç Generali'ne bu görevi verdi: Bıyıklı Mehmed Paşa

Halihazırda Erzincan'da Vali olan Bıyıklı Mehmed Paşa, Padişah fermanını alınca kuvvetlerini topladı ve kışa rağmen Kemah önlerine gelerek muhasarayı başlattı.

Bütün kış muhasarada kalan kaleye ne top atışı yapıldı, ne de genel taarruz oldu. Bunların sebebi ise ağır kış şartlarıydı. Yağan karda ve çıkan tipide kuşatma topu getirmek imkânsızdı, keza piyade hücumu da öyle. Yapılan kuşatmanın iki amacı vardı: Kaledeki Safevi kuvvetlerinin köy baskınlarını durdurmak, ablukada kalan kalenin yiyecek ve mühimmat ikmali yapmasını engellemek.

Bahar olduğunda ise bizzat Amasya'da bulunan Padişah, kuşatma toplarıyla birlikte Kemah üzerine gitti. Yumuşayan hava koşulları sayesinde Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki kuşatma ordusu da kaleye taarruzlar gerçekleştiriyor, müdafilerin direncini azaltıyordu. Padişah ve ana ordunun da gelmesiyle kalenin eskimiş duvarları bombardımanlara dayanamadı, bazı yerlerinde gedikler açıldı. 19 Mayıs Cumartesi günü açılan gediklere yapılan umumi taarruzla kale ele geçirildi.

Hoca Sâdeddin Efendi ise Tâcü't-Tevârih adlı kitabında kuşatma için şu dizeleri yazıyordu:

Tüfenk dumanından bulut oluştu gökte
kötülükte azanın indi taş ensesine
Kızılbaş her yakadan başın çekti içe
Çünkü boğulayazdı o kan denizinde
Yedi muştayı bir anda parlak kılıçtan
Kalmadı kalede tek kişi kızılbaştan

Böylelikle Kuzey Anadolu'nun güvenliği, kati surette sağlanmış oldu. Kale komutası da Karaçinoğlu Ahmed Bey'e verildi. Kaleye yeterli garnizonun da bırakan Padişah, seferi sonlandırarak İstanbul'a doğru yürüyüşe geçti.

Kemah'ın düştüğünü öğrenen Şah İsmail, kuşatma sırasında kalesinde olmayan Kemah Valisi Nur Ali Halife komutasındaki bir orduyu Erzincan'a yolladı. Erzincan'da ise onu Bıyıklı Mehmed Paşa karşıladı.

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ Alemara (Sahib), s.534-537